31 Ocak 2017 Salı

DENEYLERİN PRENSİ : MICHAEL FARADAY KİMDİR

DENEYLERİN PRENSİ MICHAEL FARADAY KİMDİR?


19. Yüzyılın en önemli bilim adamlarından birisidir.
Michael Faraday, 1791 yılında İngiltere’nin Newington şehrinde, fakir bir ailenin dört çocuğundan birir olarak dünyaya gelir. Ailesinin oldukça yoksul olmasından dolayı yeterli bir eğitim alamaz. Bildiği sadece temel matematik işlemleri ve okuma-yazmadır. Faraday 14 yaşında okulu bırakır. Babası çok ağır hasta olduğu için ailesine bakmak için çalışmak zorunda kalır.

Faraday, bir kitapçıda çırak olarak işe başlar. Burada kitap ciltlemeyi öğrenirken aynı zamanda boş kaldığında da okuduğu kitaplar sayesinde bilimsel kavramları öğrenir. Kitap okuma sevgisi onda kendisinin gelişmesine ve bilimsel çalışmalarının temelinin oluşmasını sağlar.
Faraday, 1812 yılında Londra’da ki Kraliyet Enstitüsün de Sir Humphry Davy’nin vereceği kimya konferansları için bir bilet elde eder. Dinlediği bu konferans ta öğrenme tutkusu daha da derinleşir. Faraday artık bilim den uzak kalamayacağını anlar. Konferanslar da Davy’nin söylemlerinden 386 sayfalık bir not tutar ve bu notları deri ile ciltleyerek Davy’e yanında bir not ile göderir. Not ta kendisinin onun asistanı olmak istediği yazılıdır. Davy bu durumdan çok etkilenir. Ancak Davy’nin bir asistanı zaten vardır. Faraday bu duruma çok üzülür. Fakat bir süre sonra Davy asistanı ile kavga eder ve onu işten kovar. Aklına Faraday gelir. Ona Laboratuar da ki şişeleri temizletmek düşüncesi ile iş teklif eder. Faraday’ın istediği bu değildir fakat bu işin kendi geleceği için doğru bir adım olarak görüp teklifi kabul eder.

Sir Humphry Davy 1813 yılın da Kraliyet Enstitüsü’ndeki görevinden istifa eder. Zengin bir bayanla evlenip Avrupa’ya doğru uzun bir yolculuğa çıkar. Faraday için bu gezi ünlü bilim adamlarıyla tanışması açısından bir fırsat olur. Ayrıca Davy’nin verdiği bütün konferanslardan da faydalanabiliyordur.
Faraday kısa sürede giriştiği deneylerle kendisini ispatlar. Faraday Davy’le beraber kömür madenlerinin aydınlatılması işin bir güvenlik lambası geliştirir. Bu özel lamba sıcak gazları soğutma özelliği taşır. Böylece lambanın bir grizu patlamasına yol açması önlenmiş olur.
Faraday bu arada Sarah Bernard ile evlenir. Eşine sürpriz yapmak işin bir Noel sabahı onu Kraliyet Enstitüsü’ne götürür. Aslında bu sürpriz tim dinya işin bir armağandır.
Elektrik akımıyla sirekli mekanik devinim sağlayan basit bir düzenek, oyuncak trenlerden biyik elektrik lokomotiflerinde ki makinalara değin bildiğimiz elektrik motorlarının ortaya konmuş ilk örneği olur.

Faraday, “Faraday Yasaları” diye bilinen ilişkileri ortaya koyar. Bunlardan en önemlisi, bir maddeden geçen elektrşk miktarıyla o madde den ayrılan bileşenlerin miktarı arasındaki ilişkidir. Bunun ortaya koyduğu bir sonuç atomların yalnızca belli miktarlarda elektrikle bağlantılı olduğu olaydır ki, bilimsel açıklaması ancak yüzyılımızın başında Rutherford’un atomun yapısını belirlemesiyle verilebilmiştir. İlk kez Faraday elektriği bir “kuvvet” diye niteler.
Faraday, bakır bir dişk alırve onu mıknatısın sabit kutupları arasında döndürür. Dişk in içinden geçen bir telle elektrik akımını üretir. Bu basit deney tarihin en büyük elektrik buluşunu üretir. Bu buluş “elektrik jeneratörü”dür.
Faraday, bilimsel çalışmalarını matematikten çok sezgilerinin yardımıyla yapar.
Faraday, 1839’da zihinsel bir çöküntü yaşar ve tam anlamıyla bir iyileşme kaydedemez. Bu durum sebebiyle laboratuar çalışmalarını başkalarına bırakmak zorunda kalır.
Faraday, özgür fikirlere sahip bir bilim aşığıdır. Kraliçe’nin ona sunduğu Sir ünvanını kibarca reddeder ve şöyle der; “Sonuna kadar sadece Michael Faraday olarak kalmalıyım”.

Faraday, 25 Ağustos 1867 yılında İngiltere’de Hampton Court’ta yaşamını yitirir.