10 Ağustos 2017 Perşembe

Öfkenin, kıskançlığın, hoşnutsuzluğun, çaresizliğin, olumsuzluğun kara rengine bürünen taraflarımız...

Öfkenin, kıskançlığın, hoşnutsuzluğun, çaresizliğin, olumsuzluğun kara rengine bürünen taraflarımız... 


Sevdiğimiz, övdüğümüz, gurur duyduğumuz taraflarımız vardır. Bembeyazdır renkleri. Kirlenmemişlerdir yıllar geçip bizler yaş aldıkça. 

Bir de onca güzelliğe rağmen, sevmediğimiz taraflarımız vardır. 

Karanlık taraflarımız. 

Öfkenin, kıskançlığın, hoşnutsuzluğun, çaresizliğin, olumsuzluğun kara rengine bürünen taraflarımız... 

Nasıl fotoğraftaki kürenin tek bir rengi yoksa, bizler de ne yaparsak yapalım, yalnız beyaz olamayız. 

Aynı şekilde, hiçbir zaman simsiyah da olmayız. Yaradılışımıza aykırıdır... 

Biz, ne beyazızdır, ne siyah... biz, beyazları da siyahları da içinde barındıran kürenin kendisiyizdir... "Bütün, onu oluşturan parçaların toplamı değil, daha fazlasıdır." Tek bir noktadaki tek bir renk, bütünüyle bizi anlatmaya bu yüzden yetmez.

Öfkenin, kıskançlığın, hoşnutsuzluğun, çaresizliğin, olumsuzluğun kara rengine bürünen taraflarımız...